Yazıda “İstanbul Sözleşmesi nedir?” sorusuna açıklık getirilmiştir.
İstanbul Sözleşmesi resmi adı “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi” olan anlaşma 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da imzaya açıldı. İstanbul Sözleşmesi adını İstanbul’da imzalanmasından almıştır. Sözleşme 2019 Mart ayında 46 devlet ve Avrupa Birliği tarafından da imzalandı.
Türkiye, İstanbul Sözleşmesini bütün partilerin oy birliği ile kabul edip imzalayan ilk ülke oldu.
İstanbul Sözleşmesi nedir? Maddeleri nelerden bahsediyor?
İstanbul Sözleşmesi, kadına karşı olan şiddetin nedenini toplumsal cinsiyet eşitsizliğine bağlıyor. Metinde toplumda kadın ve erkeğin rolleri eşitlenirse şiddetin ortadan kalkacağına ilişkin maddeler bulunmakta.
Kadına karşı şiddet; özel hayat ya da kamu farketmeksizin her türlü fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet, tehdit ve ayrımcılık olarak nitelendiriliyor. Sözleşme hükümlerinde mülteci ya da göçmen statüsündeki kadınlar da geçerli sayılırken, dil, din, ırk ya da cinsel eğilim ayrımı yapılmıyor.

Sözleşmede, kadın ve erkeğin eşitliğine yönelik ders içeriklerinin eğitim müfredatlarında bulunması tavsiye edilerek, mevcut toplumsal algıda cinsiyet rollerinin değiştirilmesi için öğrencilerin anlayabileceği dilde içerikler oluşturulması kararlaştırılmış bulunuyor. Sözleşme basın ve medya için algıların değiştirilmesi yönünde yayınlar hazırlanması konusunda tavsiyeler de bulunmakta.
İstanbul Sözleşmesi, bir kadının evli olsun yada olmasın rızası olmadan cinsel birlikteliğe zorlanmasını ve cinsel anlamda sözlü veya sözlü olmayan davranışları cinsel taciz olarak tanımlıyor.
Sözleşmenin tam metnine BURADAN ulaşabilirsiniz.
İstanbul Sözleşmesine karşı çıkanlar neyi savunuyor?
Türkiye’de sözleşmeye karşı çıkanlar “change.org” sitesinden ülkenin sözleşmeden çekilmesi için imza kampanyası başlatmışlardı.
Karşı görüşte olanlar tarafından öne sürülen itiraz nedenleri:
-Toplumun temel aile dinamiklerinin tahrip edilmesi,
-Dinin ataerkil bir düzende olduğu ve inanç sisteminde kadının ikinci plana atıldığı algısının yaygınlaştırılmaya çalışılması,
-Şiddet tanımının çok geniş biçimde belirlenerek kadına karşı her türlü hareketin cinsel sapıklık olarak değerlendirilmesi. Kanun ve yasaların istismar edilerek mağduriyet oluşturulması,
-Şiddetin temel nedeni olan alkol, uyuşturucu, kumar gibi zararlı alışkanlık ve davranışların yok sayılarak sadece cinsiyet eşitliğine indirgenmesi,
-Olası arabuluculuk faaliyetlerine yasaların dayanak gösterilerek ailelerin dağıtılmasının amaçlanıyor olması.




İstanbul Sözleşmesi diğer ülkelerde nasıl değerlendiriliyor?
Rusya, Azerbaycan, ABD, Japonya, Kanada, Meksika ve Vatikan İstanbul Sözleşmesi’ni imzalamayan ülkeler. İmzalamama sebepleri ise sözleşmenin dini ve kültürel açıdan topluma uymayan maddeler içermesi ile nikahsız yaşamayı destekleyen nitelikte olması.
İngiltere, Bulgaristan, Ermenistan, Letonya ve 6 ülke daha imzalamalarına rağmen sözleşmeyi yürürlüğe koymadı.
Almanya, Danimarka, Fransa, Yunanistan ve 21 ülke daha imzalamalarına rağmen sözleşmeye çekince koydu.
Hollanda, Finlandiya, İsviçre, Norveç, İsveç ve Avusturya da sözleşmenin bazı maddelerine şerh koyarak imzaladı.
Macaristan’da bu anlaşmaya Anayasa’daki “evlilik kurumunun korunması ilkesi”ne aykırı olduğu için uzun süre itiraz edildi. 2014 yılında imzalanmasına rağmen parlamentoda onaylanmadığı için yürürlüğe girmedi.

